29 Aralık 2017 Cuma

AKINCILAR

Tarihimiz ve Medeniyetimiz -1: AKINCILAR  ; OSMANLI' NIN KARTAL KANATLI EFSANE SÜVARİLERİ  (Rumeli Eyalet Askerlerinin "Serhat Kulu " sınıfına dahildi)
                                                                                                                   Rifat GÜNDAY*
AKINCILAR
“Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik;
Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik!
Ak tolgalı beylerbeyi haykırdı: İlerle!
Bir yaz günü geçtik Tuna’dan kaafilelerle…” (Soyu akıncılara ulaşan şairimiz : Y. K. Beyatlı)
Akıcılar ; Varna Savaşında (1444)
Akıncı Silahları ve Teşkilatı
Akıncılar Rumeli topraklarında sınıra yakın serhat bölgesi içinde bulunan düzenli ve displinli bir ordu teşkilâtıdır.
Akıncıların silahları pala, mızrak, kılıç, kalkan ve atların eyerine takılan başı topuzlu bozdoğan'dır. Bazıları hafif zırh giyer, başlarına da -Orta Asya geleneğinde  olduğu gibi  - kızıl börk takarlardı.(Bazıları kurt başı giyerdi) Subaylar ise genellikle kurt veya leopar postu giyerlerdi.Bazı akıncılar Kartal kanadı da takarlardı. Teçhizat olarak hafif süvari sınıfında idiler.Bu yüzden Akıncılar meydan savaşı yapamazlardı .(ordunun diğer  sınıflarıyla birlikte meydan savaşına girebilirlerdi) Akın sırasında bir ata binerler ve yedeklerinde bir -kaç  at daha bulundururlardı.
Akıncılar, sefer zamanlarında onarlı teşkilat halinde bulunurlardı. On kişiye “Onbaşı”, yüz kişiye (Toyçe veya Bölük )Yüzbaşı ve bin kişiye “Binbaşı” kumanda ederdi. Toyçe'ler (Bölükler) Binbaşı komutasında  birleşerek Akıncı beyine(Rütbeleri Sancak Beyine denk idi)  bağlanırdı.(Genellikle 10.000 kişiden oluşurdu) Her akıncı beyi bir ocağı teşkil ederdi.Ocakların yani beylerin başkumandanı ise Bosna Beylerbeyi idi.Akıncılar , düşman topraklarında belirli stratejik noktalara geldiklerinde küçük birliklere bölünerek yollarına devam ederlerdi.(Gerektiğinde toplanmak üzere)
Büyük seferlerde ise orduya artçılık ve öncülük yaparlar, birlikte muharebeye girer, kale kuşatmalarında aktif olarak yer alırlardı.
Akıncıların  kuruluşu Osmanlı Devletinin ilk yıllarına uzanan , Rumeli Eyalet askerlerinin “Serhat Kulu” sınıfından olup   Komutanlık  Merkezi Bosna'da(Önceleri Sancak , Sonradan Eyalet) bulunuyordu.(Serhat Kulu’nun diğer sınıfları Deliler ,Gönüllü’ler ve Beşliler’di) Akıncılar ,  Müslüman Türklerden oluşan ve babadan oğula geçen irsi bir askeri yapıdır.Selçuklular döneminde de “Uç Beyliklerinde” “Alp” olarak görünmüşler, esasında birden bire ortaya çıkmayıp Orta-Asya’dan itibaren dünyayı çınlatan nal seslerinin uzantısı hatta Mete Han’ın ilk askeri teşkilatının devamıdır diyebiliriz.(Mete Hanın onluk örgütlenme sistemini uyguluyorlardı) Akıncılar Türk Gaza geleneğinin öncüleridir. Serhad denilen hudud boylarında bulunan akıncılar, çok disiplinli bir teşkilâta sahiptiler,bir kaç dil bilir ve , düşmandan elde edilen esirlerden öğrendikleri bilgileri değerlendirerek istihbari bilgileri Ordu’ya/ Dersaadet’e ulaştırırlardı. Öncü kuvvetler oldukları için, ordunun silahlı -keşif hizmetlerini yürütüyorlardı. Bundan başka akıncılar sefer sırasında , düşman topraklarindaki araziyi tarayarak orduya yol –güzergah tayin ederlerdi.Akıncıların teşkilât ve Kurumsal yapıları akıncı kanunnamesiyle belirlenmişti. Merkezi ordu birliklerine mensup değillerdi, belli bir maaş ve kışlaları yoktu, vergiden muaftılar, ancak bazılarının tımarları vardı.”
Akıncı Kanunnamesi’nde, akıncılığın irsî olduğu ve şehit olan, savaşamayacak duruma düşen akıncının yerine oğlunun geçeceği, oğlu yoksa aile yakınlarından erkeklerin alınabileceği, bu da yoksa imam, köy kethüdası veya dürüst birini kefil göstermek koşuluyla aile dışından birinin akıncılığa girebileceği belirtilir. Ayrıca akıncı birlikleri, mensubu oldukları akıncı ailesinin(Ocak) adıyla anılırlardı.
Her akıncı ocağının “piri “soyu Osman Gazi’nin silah arkadaşlarına dayanıyordu.Akıncılar ; İlk Akıncı beyi olmasından dolayı Gazi Evrenos Beyi “pir “ olarak kabul ediyorlardı.
Mihaloğulları(Osman Gazinin silah arkadaşı Harmankaya Tekfuru Gazi Mihal) , Evrenosoğulları (Orhan Bey zamanında Karesi Beyliğinden hizmete alındı , Rumeli fethine katıldı)), Malkoçoğulları, Turahanoğulları (Turhanoğulları), ve Gümlüoğulları’dır.Akıncı ocakları sefer/akın dışında kendilerine verilen yerlerde : Silistre bölgesinde Malkoçoğulları, Sırbistan ve Bosna ( Semendre dahil) bölgesinde Mihaloğulları , Arnavutluk bölgesinde(Dalmaçya dahil) Evrenosoğulları Üsküp Bölgesinde Gümlüoğulları ve Mora bölgesinde Turahanoğulları bulunurdu.
Akınlar, katılan akıncı sayısına göre isimlendirilirdi. Akına katılan akıncı sayısı yüzden az ise “çete”, yüzden fazla ise “haramilik”, akıncı beyinin komutası altında yapılıyorsa “akın” adı verilirdi.
Akıncılar idari olarak sancak beyleri dolaysıyla Beylerbeyine bağlı olmakla birlikte doğrudan Sultan’dan da emir alır , istihbarat verebilirlerdi.Bir örnek vermek gerekirse Akıncılar Macaristan fethine kadar Tuna nehrini en az 300 den fazla geçerek Avrupa’ya akınlarda bulunmuşlardır. Özetle Akıncı, öncüdür.
gönüllüdür, fedaidir,
dalkılıç ve kelle koltukta sefere çıkan her biri birer serdengeçtiydiler.

14, 15 ve 16. Yüzyıllarda Rumeli’nin fethi ve Rumeli'nde yeni bir Türk anayurdu oluşmasında ,Fetret döneminde Rumeli’nin savunulmasında Akıncıların rolü büyüktür.
 Malkoçoğlu Bali Bey ile Semendre Sancak Beyi Hüsrev Beyler
 Mohaç Muharebesinde(1526)
MEŞHUR AKINCI SAVAŞLARI : Akıncıların (Malkoçoğulları ve Mihailoğulları) Tarihteki önemli mücadelelerinden biri  de Eflak voyvodası Vlad Çepeş(Kazıklı voyvoda) takibidir.Fatih döneminde Avrupalıların da desteklediği bu azılı gaddar Türk Düşmanı  3.Vlad ,Bükreş yakınlarında Akıncılar tarafından öldürüldü.
Malkoçoğullarının  Lehistan (Polonya) akınları çok meşhurdur.Silistre Sancak Beyi Malkoçoğlu Bali bey 30.000 akıncı ile Podolya’ya girdi(1497)  ,Leh Kralı akınları durduramadığı gibi Varşova’ya kadar  1000 km bir menzile ulaşarak vurdu.Bu yüzden Bali bey’e “Varşova Fatihi “  denmiştir. Çaldıran Seferinde (1514) ise akıncılar bir Trajediyle karşılaşmış , Malkoçoğlu  Bali Bey’in  iki oğlu da Ali Bey ve Tur Ali Beyler  savaşta şehit düştüler.
Birinci Viyana Kuşatması’ndan(1529) sonra  Kanuni orduyu Budin’e geri çekerken , ordunun korunması için de Malkoçoğlu Kasım Bey’e Almanya içlerine akın yapma emri vermiş.; Malkoçoğlu  Kasım akıncılarıyla Almanya’yı kasıp kavurduktan sonra, dönüşte Viyana önlerinde tuzağa düşürülmüş 12,000 akıncısıyla birlikte şehit olmuşlardır.
AKINCI OCAĞININ SÖNMESİ
1593-1606 Osmanlı –Avusturya Savaşlarında ,Eflak Voyvodası Mihal  isyan etmşti .sefer çıkan Sinan paşa savaşmadan orduyu geri çekmiş , Tuna’yı geçmekte olan Sadraz am Sinan paşa’nın artçıları olan Akıncılara  Voyvoda Mihal ani baskın yaparak  köprüyü  tahrip ederek orduyu ikiye ayırmış , maalesef   köprünün Avrupa kıyısında kalan Akıncıları imha etmişti.(1595)

1595  tarihinde meydana gelen “ Köprü “(Yergöğü köprüsü) olayından  sonra, akıncıları ve onların atlarını yetiştirecek ustalar da yok olduklarından, akıncı ocağı bir daha toparlanamadı. Akıncı mevcudu 17.Yüzyıl başında  2000–3000 ‘e kadar düşmüştür. Akıncıların bu  “köprü olayından “  sonra adlarını tekrar duyurdukları olaylar : Haçova zaferinin kazanılmasında (1596)  Kanije Savunmasında  (1601)  İkinci Viyana Kuşatması sırasında(1683)  Almanya içlerine yaptıkları akınlarla  söz ettirdiler.  17’nci yüzyıldan itibaren Akıncıların  görevi Kırım Tatarlarına verilmiştir.1829 'da yapılan Askeri düzenlemelerle öteki askeri sınıflarla birlikte Akıncı adı resmen de ortadan kaldırılmıştır.Yukarıda ki "Akıcı " şiirinin Şairi Yahya Kemal Beyatlı'nın soyu Akıncı ailesine dayandığı gibi ,Medine Müdfaasınının kahramanı Fahreddin Paşa 'nın soyu da (Anne Tarafından)Akıncı ailesi Malkoçoğlu Bali Bey'e dayanmaktadır.
Rumeli'de Türk Ordu Teşkilatı
AKINCILIĞIN DİRİLİŞİ
Akıncılığın ortadan  kalkmasından uzun bir aman sonra  ,özellikle balkan yenilgisinden sonra ihtiyaç ortaya hasıl olmuştu.Kuşçubaşı Eşref Bey topladığı gönüllülerle Batı Trakya ve Doğu Rumeliye akınlarda bulunarak Batı Trakya Cumhuriyetini kurmuştu.(1913). Yine Kuşçubaşı Eşref  Bey  1.dünya harbinde oluşturduğu akıncı müfrezesiyle Şerif Hüseyin ‘in Hicazzdaki çemberini yararak Yemen deki Kuvvetlerimize yardım göndermişti.(1918)Mondros’la birlikte  Anadolu işgal başlayınca yerli akıncı çeteleri ilk mücadeleyi başlatacaktı.Bu manada İbrahim Ethem’in Demirci akıncıları  başta olmak üzere  Batı cephesindeki tüm Kuvayı Milliye birliklerinin akıncı teşkilâtlanmasıyla faaliyet gösterdikleri anlaşılır Hatta her bir Efe’nin emir komutası altındaki Kuvayı Milliye birliği “çete” olarak sınıflandırılması  bu, akıncı teşkilâtının  “Toyçe”lerine denk idi. 17’nci Kolordu Komutan Vekili Albay Bekir Sami ile 57’nci Tumen Komutanı Albay Sefik (Aker) bu konuda çalışma yaparak akıncı süvari birlikleri oluşturmuşlardı.Süvariler, Fahrettin (Altay)komutasında  yaptıkları akınlarla (Mızraklı süvarilar)Sakarya Zaferinde rol oynamışlar , Büyük Taaruz’da da Yunan ordusunun birleşmesini engelleyerek 30 Ağustao’ta kesin zaferin elde edilmesinde önemli bir rol almışlardı.
Askeri açıdan “Akıncı “ kavramı , 450 yıl sonra Batı dünyasında "komando" adıyla olarak ortaya çıkacaktır.Bizde de 1927 yılında bir Dağ komando teşkilatı denenmiş olsa da , standart komando taburlarımız 1965 yılında Eğridir’de kurulmuştur.Bu gün ABD deki Komando Tümenleri geçmişinde Kızılderililerle savaşan Ranger’lere atfen “Ranger Komandoları “ olarak adlandırılmış olması , bizim her türü mevcut olan Komando birliklerimizde (Jandarma,Hava ;Deniz , Kara) “Akıncı” adına yer verilmemiş olması ise  tarihçilerimiz  tarafından geçmişimizle olan bağlarımızı kopardığını düşünmekteyiz.
*Rifat GÜNDAY
Eğitimci,Araştırmacı ve Tarih Öğretmeni
Kaynaklar :
1- Yılmaz Öztuna , Osmanlı'nınAtlı Komandoları : Akıncılar Tarih ve Medeniyet Dergisi,22 s.
2- Türk  Ansiklopedisi , MEB yayınları
3-Bahattin Ögel , Türk Kültür Tarihine Giriş
4-İ.Hakkı Uzun Çarşılı ,Kuruluşundan 15. Asra kadar Osmanlı Teşkilatı
Akıncıların katıldıkları Büyük Muharebeler
1364 Sırpsındığı  savaşına Evrenosoğlu Hacı İlbey komutasında 10 Bin akıncı zaferi sağladı.
1389 Birinci Kosova Savaşına Gazi Evrenos Bey komutasında 20 Bin akıncı ,
1444 Varna Savaşına  Karaca Paşa ve Turahan Bey komutasında 10 Bin akıncı
1448 İkinci Kosova Savaşına  Gazi Mihaloğlu Hızır Bey komutasında 10 Bin akıncı,
Sırbistan seferi 1459   Sancakbeyi Gazi Mihaloğlu Ali Bey
1497 Varşova Seferi Malkoçoğlu Bali Bey 40.000 akıncı
1473 Otlukbeli Savaşına  Gazi Mihaloğlu Ali ve İskender Beyler ile Turahanoğlu Ömer Bey komutasında 50 Bin akıncı,
1514 Çaldıran Savaşına  Gazi Mihaloğlu Mehmed Bey ve Bali Bey  komutasında 40 Bin akıncı
1526 Mohaç  Savaşına Malkoçoğlu  Bali ve Hüsrev Beyler komutasında 10 Bin akıncı
Birinci Viyana Kuşatması 1529  Malkoçoğlu Kasım Bey, Bali Bey ve Sultanzâde Mehmed Bey….

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder