25 Mayıs 2017 Perşembe

ATTİLA VE PAPA



         “EĞER SINIRLARINIZDA SORUN VARSA , SINIRLARINIZI GENİŞLETİN “

           (PAPA’YI ATININ ÖNÜNDE DİZ ÇÖKTÜREN ;AVRUPA HUN İMPARATORU ATTİLA)
 RİFAT GÜNDAY *

 Tarihimiz ve Olaylar-5 : ATTİLA VE PAPA
Avrupa (= Avrasya veya Batı) Hun İmparatorluğu, Büyük Hun Devletinin yıkılmasından sonra kurulan Kuzey Hunlarının da dağılmasından sonra ,Batı’ya göç ederek (Hazar Denizi’nin kuzeyinden ) Avrupa'da kurulan Türk imparatorluğudur. Hunlar : Asya kökenli Türk boylarından oluşan topluluklarla 3. ve 4. Yüzyıllarda Batıya hareket etmişler ve 352 yılında Kama Tarkan tarafından Avrupa Hun Devleti olarak tarih sahnesinde yerini almışlardır.Hunlar , dönemlerine göre çok gelişmiş silah ve donanımları, yüksek hızları ve üstün savaş taktikleriyle önlerine çıkan kavimleri sürerek ya da egemenlik altına alarak Avrupa'nın büyük bir bölümünü istila etmişlerdir.

Hunların , Türk ve Dünya Tarihi bakımından en büyük hükümdarı Attila’dır.Attila önce ağabeyi Bleda ile birlikte Devleti idare etmiş(434-445) anlaşmazlıkları sonucunda da ağabeyi Bleda’yı öldürerek tek başına devletini yönetmiştir (445-453).Hunların başkenti Ettelburg yada Etzelburg olarak da telaffuz edilen Bu günkü Macaristan ‘da olduğu kanaatini taşıdığımız ve ahşaptan yapılmış kale ve sarayın bulunduğu şehirdi. (Başkent konusunda Segedin veya Sycmbria olabileceği de söylenmektedir)Hunlar Volga Nehri'nin doğusundan ,bugünkü Fransa'yı(Galya) ülkesine(Hollanda da dahil) kadar Güneyde Tuna nehrinden Baltık ülkelerine (Fin ülkesi ve Estonya dahil olmak üzere) kadar olan bölgeye hâkim olmuşlar, .4 milyon km²'lik bir coğrafya’ya hükmetmişlerdir. İdareleri altında çeşitli Türk boyları da dâhil olmak üzere tam kırk beş kavim yaşıyordu ki, bunların çoğu şimdiki Avrupa milletlerinin dedeleriydi.Hunların yaşayışları Bizans Seyyahı ve elçisi Priskos'a Göre “ Avrupa Hunları’nın Herhangi bir barınma yerleri yoktu. Kullandıkları yerlerden de her gün kullanılan mezar gibi kaçınırlardı(Toprağın içinde yaşadıklarını anlatmaktadır). Geniş dağlık ve ormanlık alanların ortasında amansız şartlara alışmak için soğuğa, açlığa, susuzluğa dayanmayı beşikten itibaren öğrenirler. Onların ülkesinde hiç kimse topraklarını sapanla sürmez. Hiçbirinin belli bir evi, aile ocağı, oturmuş bir hayat stili yoktur. Bir yerden bir yere gezerken Dört tekerlekli yük arabalarında hayatlarını devam ettirirler” anlatmaktadır

ATTİLA’nın seferleri :
Attila ve ağabeyi Bleda birlikte ; İskitya ve 1. ve 2. Balkan seferlerine çıkmıştır.
-İskitya (435) seferi ile Volga boylarından Hazar ’a kadar bölgede hakimiyet tesis edilmiştir.
-1.Balkan (441) seferiyle : Doğu Roma ‘ya doğru Tuna nehrini geçip , Kostalak şehrini tahrip etmişlerdir.Bizans Margos antlaşmasını yapmak zorunda kalmıştı..Bu anlaşmada Priskos da bulunuyordu.(Tarihçilerin anlatımıyla : Görüşmenin at sırtında yapılmasını isteyen Attila ve Bleda'ya karşı Roma elçileri de altta kalmamak için bu teklifi kabul etmiştir. Priskos'un yazdıklarına göre; Tuna ve Morava nehirlerinin birleştiği Margos denilen yerde ; at sırtında uzun süre oturmamış ve hiç müzakere yapmamış olan D.Roma(Bizans) elçilerinin zor halleri, Attila ve Bleda için eğlence ve alay konusu olmuştu)
-2.Balkan (443) seferinde ağır silahlarla (Mancınıklar ve yürüyen kuleler) donatılmış orduyla yine Doğu Roma yönünde hareket eden Atilla ve Bleda ; Niş , Sofya,Filibe ve Lüleburgaz şehirlerini tahrip etmişler, ancak Bleda’yla anlaşmazlığından geri döner.(Atilla ,Bledayı öldürdükten sonra )
Hunların Kağanı Attila süratle yarım kalan işlerine tekrar yönelir :
1- Attila’nın D.Roma Seferi.(446) : Attila yeniden D. Roma seferine çıkar.(446) Tarihlerin yazdığına göre 200.000 aşan ordusuyla Balkanlara giren Attila ; Plevne’de Arnegisclus komutasındaki Bizans ordularını imha etmiştir.Yunanistanı’ da vurduktan sonra bu günkü İstanbul-Küçük Çekmece önlerine gelen Atilla Bizans’ ın yalvarıp yakarmasıyla çok ağır koşulları taşıyan “Anotolyos Antlaşmasıyla ağır vergiye bağlamıştır.(447)
2- Attila’nın Batı Roma (Galya) seferi (451) :
Attila Batı Roma İmparatoru'nun kızıyla evlendiğinden , çeyiz olarak Roma topraklarının yarısını istemiş , ancak bunu kabul etmeyen Batı Roma'nın üzerine yürüdü. Katalon Ovası 'nda (bugünkü Fransa’nın kuzeyinde Champagne civarında)Attila, çoğunluğu Türk topluluklarından ,kalanı Avrupalı kavimlerden oluşan 200 bin kişilik bir ordu ile , Roma ordusu da aynı bölgeye,Müttefikleri Gotların ve diğer Hun düşmanı kavimlerin de da yer aldığı 200 bin kişilik ,General Flavius Aetius komutasındaki ordusu ile gelmişti. 20 HAZİRAN 451 günü Cihan’ın iki gücü çarpıştılar.Katalon veya Galya savaşı yaklaşık 24 saat sürdü ve iki taraf da çok büyük kayıplar verdi. Roma'yı destekleyen Batı Got ordusu da krallarının savaşta ölmesiyle çekildi, Savaşın ikinci akşamı dağılan Roma ordusu oldu. Attila da durumu (Savaş meydanı sis ve duman altında kalmıştı)anlamak için önce ordusunu geri çekmiş sonra da Roma'nın asker deposu sayılan Galya'yı işgal etmiştir.Atilla’nın da ordusunu savaş meydanından çekmiş olması (Taktiksel anlamdaydı ve dinlendirmek istemiş , Aetius’u n ordusuda ezildiğinden takip etmemişti) ,Aetius’un biz de yenilmedik propagandasına neden olsa da , aslında herkes Attila’nın büyük bir zafer kazandığını kabul etmekteydi.
3- Attila’nın İtalya Seferi (452) 
450 yılında başlayan GALYA seferi Katalon savaşıyla kapanmıştır. Konstantinapolis 'de tutsak olan 3.Valentinus 'un kızkardeşi HONORİA , Attila 'ya bir mektup bir yüzük yollayarak , kendisini kurtarması ve kendisiyle evlenmesini istediğinden , Attila, da Ravenna'ya bir elçi göndererek Honoria'nın serbest bırakılması talebiyle tehdit etmiştir. İmparator ise Attila’nın talebinin aksine ; Honario ‘yu Roma’ya getirterek bir Vali’siyle evlendirerek karşılık verir.HUN Türklerinin başbuğu Attila bu durum karşısında aniden Ordu’sunu toplayarak 451 yılında İtalya-Roma istilasına başlar.Attila, devrin en güçlü devleti olan ROMA İmparatorluğunun kuzey sınırlarını oluşturan ve başkent Roma’nın doğal kalesi olarak adlandırılan Alp Dağlarını aşarak Roma yolundaki son kale Akvila ( Aquilia)'nın surları önüne otağını kurar.Kaleleri çok sağlam olan Akvila ( Aquilia) ancak 3 aylık bir kuşatmayla ele geçirilir ve yakılır.
Sonra Attila ordusuyla ;Altinum ,Padova,Vicenza,Verona,Brixia ve Bergamo şehirlerini de tahrip ederek Roma ‘ya ilerlemiştir. (Pavia ve Milan af dileyerek Atilla’ya bağlılık bildirmiştir) Atilla nihayet Roma önlerine ulaşmıştır. Attila fesat yuvası olarak gördüğü Roma’yı yerle bir etmeye kesin kararlıdır. Atilla’yı çok kızdıran olaylar lar ; Galya seferindeyken bunu fırsat bilen Romalıların ,Başta Germenler olmak üzere Hunlara düşman kavimleri kışkırtmak suretiyle başkenti olan Ettelburg’a saldırtmış ve atalarının mezarlarını çiğneyerek , savunmasız yaşlı Türklere saldırmak suretiyle, Hunlulara özellikle yaşlı ve çocuklara hakarette bulunmaları ,diğeri ise Aetius’un Katalon savaşında galip geldiği propagandasını yaymasıydı.Roma ordusunun, Hun akıncıları önünde bozguna uğrayarak kaçışını gören Roma ileri gelenleri ,Papa’ya (1.Leo) yalvararak Başbuğ Atilla’nın ayağına gitmesini ve Roma’nın işgalden kurtarılabilmesi için ; Türkler ne isterse verilmesi için adeta zorlamışlardı.
PAPA 1.LEO(AZİZ MAGNO) ve ATTİLA ‘nın HUZURUNA ÇIKIŞI
452 Yılında Roma surları önünde ; Attila tam da ordusuna saldırı emri vereceği anda , Roma şehrinin kuzeye açılan büyük kapısından Beyaz bayrakları taşıyan heyet doğruca Hun Başbuğu Attila’nın otağına yöneldi.Heyette bulunan Papa 1.Leo korku içinde , Attila’ya doğru ilerlerken bir yandan da , heyetinde bulunan Hıristiyan din adamlarına, çok sessiz olmalarını ,yoksa Tanrının Kılıcı olan Atilla’nın gazabına uğrayacaklarını tembih ediyordu (Hun Türklerinin Başbuğu Atilla’ya bu unvanı, amcası Balamir Han ve babası Muncuk Han’dan dolayı Romalılar takmıştı.) Attila, Beyaz bayraklarla gelen elçi heyetinin başındaki Papa’yı atının üzerinde kabul etti(Attila seferde iken genellikle böyle kabul yapardı) .Aetius’un da karşısına çıkamadığı bütün Avrupayı titreten Ağır silahlı(Mancınık ve yürüyen kule) ve Disiplinli hepsi at üstünde pür-dikkat Attila’nın emrini bekleyen ,saldırıya hazır aldığı takviyelerle 200.000 i aşkın Hun ordusunu yakından gören Papa 1.Leo ;Her şeyin bittiğini ve Roma’nın dolayısıyla Hiristyanlığın da sonunun geldiğini süratle kavramıştı.Papa 1.Leo Roma’nın yok olma vaziyetini kavrar-kavramaz birden kendini at üstündeki Atilla’nın ayaklarının altına atar, af diler ve çizmelerini öpmeye başlar.
Attila'nın At üstünde Papa 1.Loe yu kabulü 

Papanın Attila’ya kullanmış olduğu hitap ,saygı , Papa daha sonra Attila’nın elini de öperek adeta yalvar yakar olacaktır.) ve İmparator 3.Valentinus 'un hediye olarak gönderdiği paha biçilemeyecek değerde ganimetler ile vaat edilen yaklaşık beşyüzbin Solidus altını ile ,-eski nişanlısı-Honario’nun da teslim edileceğinin garantisi üzerine ; Atilla bu seferlik kendilerini affettiğini söyler ve Roma’yı istiladan vazgeçer. (Bazı kaynaklar Attila’nın bu kararında İtalya’daki veba salgınının da etkili olduğu söyler.)
Lakin Avrupalılar Papa 1.Leon’un bu çizme öpme olayını bir türlü kabul etmezler.Avrupa da bir çok yerde Attila ile Papa’nın karşılaşma tasvirleri hep normal gösterilmekle birlikte , Çoğunluğu Papanın en azından itaatkar ve saygılı davranışlarıyla ancak Attila’yı ikna etmiş olabilaceğini kabul etmektedirler.Gerçektende başta Aqilia‘nın surlarını aşmak gibi zorlu ve inatçı bir seferle Roma’ya ulaşan Attilla’nın ,üstelik “fesat yuvası” olarak nitelendirdiği Roma’yı son anda işgalden vazgeçmesi için çok etkili bir gerekçe bulmakta batılı tarihçiler de zorlanmaktadırlar.En azından işgal etmese bile Roma yakılırdı.Esasında bütün batı dünyası Attila’nın Roma’yı alıp , Hristyanlığı ortadan kaldıracağı endişesi Bütün Avrupayı sarmıştı. Papa’nın alışagelmiş dışındaki ,yalvarma-af dileme el/çizme öpme olayını destekleyen bir olayda ; Plevne savaşı yıllarında(1877-1878) Türkiye’nin eline geçen aslı Vatikanda saklı bulunan 470’li yıllara ait, Marinus’un yapmış olduğu resim/gravürlerde ,Atilla ,Papayı kırbaçla döver bir şekilde tasvir etmektedir..
Attila Papa'yı kırbaçla döverken yapılan tasvir

Esasında cihan Kağanı olan Attila ‘nın çok kızdığı Roma’yı ortadan kaldırmaktan vazgeçmesinin ardında en büyük neden kuşkusuz Papanın saygı ve itaatkar davranışlarıyla birlikte ,tabiidir ki Attila’nın çizmesini öperek gönlünü almasıdır.Avrupalı Tarihçiler ; Attila ‘nın Kuzey İtalya’yı ezerek Roma surları önünde Papa 1.Leon heyetini –at sırtında- kabul ettiğini ve anlaşmış olduğunu –tartışmasız- hemfikirdirler. Avrupa’nın Papa 1.Leo gibi en yüksek Hristyanlık otoritesinin ,küçümsedikleri Hun Başbuğunun önünde diz çökmesini ,çizmesini ve elini öperek af dileyerek Roma’yı bağışlamasını istemesini kabule yanaşmayacakları aşikardır.Papa’nın bir şekilde Attila ‘yı ikna ederek ,Roma’yı kurtarmış olduğunu , gerçek akademik tartışmalarda aslında kabul görmektedir.
ATTİLA'NIN ZAMANSIZ ÖLÜMÜ
Roma seferiyle(452) , İşgal ettiği şehirleri de kendine bağlayan Attila Honario ile evlenir.ancak Attila son seferinden kısa süre sonra 453 'de ölmüştür.(Attila ; Roma+Konstantinpolis şer ittifakının komplosuyla zehirlenerek öldürülür) ve tahtına en büyük oğlu İLEK geçti. Ancak diğer oğulları DENGİZEK VE İRNEK taht kavgasına girdiler. Çıkan karışıklığı fırsat bilen bazı kabileler birlikten ayrıldı; ve devlet dağılma sürecine girdi. Attila'nın ölümünden bir yıl sonra Hunlar Nedeo Muharebesinde yenildi. İlek'in yerine tahta geçen Dengizik de 469'da öldü. Attila'nın en küçük oğlu İrnek bir kısım Hun kütlesiyle doğuya doğru göç etti. Karadeniz'in kuzeyindeki Türk kitleleriyle-çoğunluğu Ogur’larla- karışan bu kitle “Büyük Bulgar Hanlığı” olarak tarih sahnesine yeniden çıkacaklardır.
Rifat GÜNDAY*
Eğitimci,Araştırmacı ve Tarih Öğretmeni
Kaynaklar :
1- Dr. Susanne Hakenbeck, Cambridge Ü.
2-Ayhan Balaban , İskit,Hun ve Göktürklerde Sosyal ve ekonomik hayat
3-Recep Şükrü Apuhan, Türklerin Tarihi
Açıklamalar :
1-ATTİLA ‘nın bulunamayan mezarı
Attila'nın mezarının nerede olduğu bilinmemektedir. Cenazesine katılanlar, mezarın yerinin bilinmemesi için öldürülmüştür. Ama tarihçiler arasında Tuna Nehri'nin yatağının bir süreliğine değiştirildiğine ve hazineleriyle birlikte Attila'nın nehrin altına gömüldüğüne, daha sonra da nehir yatağının eski haline getirildiğine dair yaygın bir inanış vardır. (Tuna’nın büyüklüğünden ve bir çok ülkeden geçtiği için kazı çalışması yapılamamaktadır.MezarınBudapeşte’de bulunduğu haberi 2014 yılında duyuruldu ise de henüz netlik kazanmamıştır)
Priskos'un anlattığına göre daha sonra Attila'nın mezarının başında strava denilen cenaze yemeği yenmiş ve defin törenine başlanmıştır. Attila'nın cesedi birbiri ardına üç tabuta kondu. Bunlardan birincisi altın, ikincisi gümüş, üçüncüsü ise demirdendi. Bu, güçlü kralın üçüne de değdiğini göstermek içindi. Demir, kavimleri yendiğinin, altın ve gümüş ise her iki Roma imparatorluğunda kazandığı mevkinin işareti idi. Gömme işi geceleyin ve gizlice oldu. Savaşta düşmandan alınan silâhlar, değişik taşlarla süslü altın işlemeli at koşum takımları ve krallığını gösteren değişik şeyler onunla birlikte mezarakondu. Bunlar onun sarayını süslüyorlardı. İnsana has aç gözlülüğü, bir büyük ve değerli hazineden uzak tutmak, kabrin yerini hiç kimsenin bilmemesi için mezarı kazanlar da öldürüldü.
2- Bu günkü Avrupa’da Hun Topluluklarının izleri : Bu gün Avrupa’da Hunlarla bağlantılı yada izlerini taşıyan Sekeller Atilla’nın 453’te ölümü ve devamında gelen Hun İmparatorluğu’nun çöküşü sonrasında Karpat Havzası’nda(Romanya) korunaklı bîr yere çekilen 3000 Hun savaşçısının torunları olduğu düşünülmektedir.(Osmanlı Döneminde Sekelistan ; Erdel- Transilvanya’da bir muhtariyet idi) Bir diğer Topluluk ise Macar ve Fin toplulukları olarak bilinmektedir.

1 yorum:

  1. Emeklerine sağlık aziz kardeşim.. güzel bir yazı olmuş.. sen yazınca daha da kıymetli olmuş..

    YanıtlaSil