SANAT YAPILARI
Çamlıhemşin
ve Hemşin çevrelerinde /bölümünde mimarinin en çok çeşitlilik gösteren ve
kentten kırsala kadar her yerde bolca örneklerine rastlanan daha geniş bir
çevrede görülebilen sanat yapılarıdır.
Hemşin Konakları tanıtmaya çalıştığımız kırsal mimari örneklerine de kentten
köye her yerde rastlamak mümkündür. Sanat yapıları da,kullanım amaçlarına göre
birkaç özellikte gruplanabilmektedir. Bunlar:Dini yapılar; Cami ve medreseler, kitabeler,Çeşmeler –Diğer
yapılar ; Kaleler ve Taş Kemer
Köprüler’dir.
Camiiler ve Türbeler;
Bölgedeki
camilerin ilçelerin merkezlerinde
olanları genellikle klasik Osmanlı Mimarisini yansıtmakla beraber, köylerdeki
camiler daha çok yöresel özellik göstermekle beraber her iki türün de ortak
yanları; duvarları taş yapı, iç mekanları ise ahşap olmasıdır. Camiler
yapılırken konut mimarisinin genel özellikleri esas alınmıştır. Yapı malzemesi
olarak ahşap ve taş malzeme kullanılmıştır. Çivisiz ahşap yığma tarzda
görülmeye değer nadide örnekler de vardır. (Hemşin’deki Bilen Köyü Camisi gibi)
Camiler; medrese ve kültürel yapılarla birlikte yapılan külliye biçiminde
olanları da bulunmaktadır.
Çamlıhemşin ; Şenköy camii ( İki katlı ,Zemin kat taş
duvarlı, esas kat bütünüyle ahşaptır. Geniş saçaklı olan caminin dört omuzlu
kiremit kaplı bir çatısı vardır. Ahşap süsleme mahfil korkuluğunda ve minberde
görülür. Nakış ve kalem işi süslemeler sadedir. Cami 1900 yılında yapılmıştır),
Aşağı Çamlıca camii (Taş duvarlı iki katlı, kırma çatılı bir yapıdır. Zemin kat
medrese olarak yapılmıştır. Dilimli kemerlerle taçlandırılan nişler ve üçgen aynalık,
sadeleştirilmiş bir barok üslubu izini taşır.) Hemşin ; Bilenköy Camii(Köyün
merkezinde iki katlı olarak yapılmıştır. Alt kat, kısmen ahşap duvarlı olarak
inşa edilmiş medrese bölümüdür. Bu katta iki bölümlü bir dershane ve bir hoca
odası bulunmaktadır. Dershanede taş ocaklar, eski sıra ve kürsü parçaları
mevcuttur), Hacıbalta camii,Yaltkaya Ali Çelebi Camii
-Tamamen Ahşap camii örneği : Hemşin-Bilenköy camii
-Solda Çat Köyünde Osmanlı Türkçesiyle yazılmış Kitabe,
-Sağda Rize Etnoğrafya Müzesindeki Koç Başlı heykel.(Balbal)
Mezar Taşı Kitabeleri : Bunlar iki türlüdür.Müslümanlıktan
önce olanlar koyun-koç heykeli şeklinde olup(Ülkü köyden alınıp Rize müzesine
getirilmiş),Malazgirt öncesi Türk varlığının nişanesidir (At, koyun ve koç
heykelleri Orta Asya kaynaklıdır. İslâm öncesi dönemde Türkler tarafından mezar
taşı (balbal) olarak kullanılmıştır).Müslümanlık dönemi ise 16.yüzyıldan
itibaren Osmanlı Türkçesiyle yazılmış
mezar taşı kitabelerini kapsar.
Çeşmeler : Camilerde
abdest almak amacı ile bazı önemli yol ve güzergahlarda, gelen geçen
yolcuların dinlenip su içmesi, atlarını ve diğer hayvanlarını sulaması maksadı
ile yaptırılan hayır çeşmeleridir. Pazar-Hemşin patikası üzerinde, Hemşin’in
Yeniköy mahallesi Geleğli mevkiinde ve yine Hemşin’in Akyamaç (Tecina)
köyündeki çeşme, oldukça deforme olmuş
olan kitabesine göre 1912 yılında inşa edilmiş olup, hayvanlar için tasarlanmış
yalağı ile dikkat çekmektedir. Akyamaç’taki çeşmede ise çok uzun bir mermer
kitabesi vardır.
..Şöhreti miskalcı Keskimli Mustafa Ağa
Etmiş idi vasıyet kim mahluk ola reyyan
Sarf eyleyup delalet kim Muslihzadeler
Yapıldı işbu çeşme bâ lütf-ü Rabb-ı Mennan
…1323 [1907]
Hemşin’in Ortaköy Camii avlusunda bulunan çeşme ise uzun kitabesinin sonundaki tarihe göre 1809 tarihinde inşa edilmiş oldukça eski bir çeşmedir.
Kaleler:
Savunma amaçlı ve stratejik noktalara yapılmışlardır. Bölge
güvenliği ve yarı-transit yolların
güvenliğini gözetlemek veya kontrol etmek amacıyla yapılmışlardır.
Bazıları büyük iki bölümlü ve kuleli iken, bazıları küçük gözetleme karakolu
amaçlı yapılmışlardır. Zil Kalesi(=Zir kale-son kale) yapılış tarihi tam olarak
bilinmemekle birlikte 14-15.yüzyıllarda yapıldığını tahmin
etmekteyiz.Çamlıhemşin ilçesinin 15 kilometre güneyinde fırtına dere yatağından 100 metre yukarıdadır.,
Kale-i Bala(=Bala kale’si) önemli konumda ve hala ayaktadırlar.
-Zil kale
Taş Kemer Köprüler:
Köprülerin
tümü, akarsu yatağının iki yanında karşılıklı birer taş ayak üzerine yükselen
yuvarlak ya da hafif sivri kemerli bir yay formundadır. Genellikle tek gözlü
olmakla birlikte bazılarının birden fazla gözü olabilmektedir. Doğa koşulları iyice gözlenerek ,sel ve taşkınlara dayanıklı
olarak inşa edilmiş yapılardır.Taşlar birbirine tutturulurken horasani
harç(Yumurta akı ve sabun katkısıyla ,kirecin kaynamasına kadar geçen
sürede-yaklaşık 40 yıl- taşları tutturmak için) kullanılmıştır.
Fırtına Derelerinde; Şenyuva Köprüsü(1699 yıllarında
yapılmış tek gözlü köprüdür.), Çat Köprüsü(1901 yılında inşa edilmiş,1946
yılında onarım görmüştür.Yaylaköy yolunun yapımı esnasında köprünün güneybatı
ayağında göçük oluşmuştur.Bu yüzden 1995
yılında güneybatı ayağı tekrar onarım görmüştür.), Mikron Köprüsü,Köprüköy,Kaptanpaşa ,Timisvat
(19.yüzyılda yapılmış tek gözlü köprü) Zilkale ,Hala ,Kale köprüleri en
bilinenleri olup toplamda tescili yapılmış 15
taş kemer köprü bulunmaktadır.
Hemşin Deresinde: Ortaköy –Nurluca köprüsü(1600 lü yıllarda tek gözlü olarak inşa
edilmiştir. Özellikle, taşıt trafiği için sadece bir metre uzağından geçen
beton köprü tarihi köprünün resmini çekmeyi bile imkansız hale getirmiş, tarihi
dekoruna zarar vermiştir.Tarihi eserlerin geleceğinin tehditleri maalesef tüm eserlerimiz için mevcuttur.Bu üzücü durumun ortadan
kaldırılması ve bu nadide eserin
restorasyonu halen devam eden Ortaköy
Köprüsü tamamlandığında ise, yanındaki beton köprü yıkılarak 50 metrelik koruma
alanının uzağına yenisi inşa edilecek.), Akyamaç köprüsü, Taşköprü (1700'lü
yıllarda inşa edilmiş olan kemer köprü, uzun yıllar Hemşin'le sahili birbirine
bağlayan yol üzerinde, 14 km sahilden içeride , inşa edilmiştir.) Kantarlı köyü Cunda köprüsü(1853)
Taşköprü ve Karayemiş köprüleridir.
Kantarlı da Cunda Köprüsü
Taşköprü ve Karayemiş köprüleridir.
Kantarlı da Cunda Köprüsü
-Şenyuva köprüsü
Özellikle Karadeniz kıyı şeridinden içerilere uzanan
vadilerde yöreye özgü mimari, el sanatları ve doğal doku senelerce orjinalliği
bozulmadan korunmuş ve halen kullanılıyor olması bize ve bu mimarinin
büyüklüğünü ve nadideliğini anlatmaktadır. Ancak sağlıksız yapılaşma daha
doğrusu betonlaşma ile bölgenin yeryüzü
coğrafyasına uymayan plansız ve rastgele açılan yollar bu mimariyle birlikte bu
muhteşem doğayı ve tarihi tahrip etmektedir..
Dünyada ender bulunabilecek Çamlıhemşin,Hemşin coğrafyası ; yaylaları,
yemyeşil vadilerindeki taş kemer köprüleri, camileri, çeşmeleri,
değirmenleri, konakları, serenderleri ile adeta bir tabiat ve açık hava müzesi görünümündedir. Bu
muazzam coğrafyanın değişik yerleşim
yerlerinde bulunan Açıkhava müzesinin
tarihimize ışık tutan Cami ,çeşme ve Osmanlı mezar kitâbeleri de
sanat ve kültür yönünden de
önemlidirler. Köprülerimizden Yayla
Evlerimize kadar tüm Kültür varlıklarımızı
tescil ettirelim .Çamlıhemşin, Hemşin tarzı sanatının bu nadide
eserlerini koruyalım ve olabildiğince yeni yapılarda da yaşatmaya çalışalım.
Rifat GÜNDAY
Eğitimci,araştırmacı ve Tarih Öğretmeni
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder